Bilim insanları milyonlarca arıyı çöle saldılar, umutları boşa çıktı: Bir ay sonra, en deneyimli uzmanlar bile gördükleri karşısında şok oldular.

 Bilim insanları milyonlarca arıyı çöle saldılar, umutları boşa çıktı: Bir ay sonra, en deneyimli uzmanlar bile gördükleri karşısında şok oldular.

Bilim insanları, birçok kişinin çılgınlık olarak gördüğü bir şeye karar verdiler: Milyonlarca arıyı cansız bir çölün tam kalbine saldılar. Havanın bile ölü göründüğü ve güneşin tüm yaşamı erittiği yerde, bir arı sürüsü vızıldıyordu.

“Bu çılgınlık!” dedi şüpheciler. “Arılar ilk gün ölecek!” Ancak araştırma ekibi kararlıydı: Bu deneyin amacı, insanların uzun zaman önce yok olmuş yerlere yaşamı geri getirip getiremeyeceğini kanıtlamaktı.

Bir hafta endişeyle geçti. Arılar, seyrek bitkilerin etrafında sanki bir şey arıyormuş gibi kovanlar kurup turladılar. Kimse bundan sonra ne olacağını tahmin etmiyordu.

Bir ay sonra çöl tanınmayacak kadar değişmişti. Bir zamanlar kum olan yerlerde yonca artık yemyeşildi; narin sapları güneşe uzanıyordu ve hava uzun yıllar sonra ilk kez çiçek kokuyordu. Arılar sadece hayatta kalmakla kalmamış, aynı zamanda uyum da sağlamışlardı. Her arı günde yüzlerce çiçeği tozlaştırarak polen dalgaları oluşturuyordu.

Bilim insanları sonuçları hesapladıklarında hayrete düştüler: Verim, normal koşullara göre üç kat daha yüksekti. Arılar daha dayanıklı, daha güçlü hale geldiler ve kovanlarına kat kat daha fazla bal getirdiler.

Deneyde gülenler, şimdi kendi gözleriyle görmeye başladılar. Kavurucu kumların arasında yemyeşil vahalar belirdi; sanki doğa insanlara ikinci bir şans vermeye karar vermiş gibiydi.

Related post