Onlar Ev İçin Geldiler, Ben Değil!: Onlara Asla Unutmayacakları Bir Ders Vermeye Karar Verdim!

78 yaşında eski bir klinik çalışanı olan Alice, yaşlılığında kendini görünmez hissediyor, yalnızca ailesinin bir şeye ihtiyacı olduğunda değer görüyordu. Doğum gününde, çocukları Todd, karısı Cheryl ve kızı June için özenle hazırladığı ev yapımı kızarmış tavuk ve limonlu turtayla “eski zamanlara” dönmeyi umarak yalnızlığını en derinden hissetti. Ancak akşam yemeği, çocuklarının ilgisizliğinin acı bir yansımasıydı. Todd sıcaktan ve “eski moda” yemekten şikayet ederken, Cheryl telefonuna yapışıp kalmıştı ve June, sohbeti evin değerine odaklayarak Alice’e “ölmeden önce – yani, ölmeden önce – evi yeniden dekore etmesini” önerdi. Gece, pasta veya kahve olmadan erken sona erdi ve Alice’i kalbi kırık bıraktı. Çocukları için doğum gününün bir zorunluluktan başka bir şey ifade etmediğini fark etti.

Ertesi sabah, çocuklarının apaçık umursamazlığıyla sertleşen Alice, bir “Gözlem Ayı” planı yaptı. Alice hem Todd’u hem de June’u ayrı ayrı arayarak, hesaplanmış bir yalanı ortaya çıkardı: Avukatı ona “finansal durumumda bir gelişme” olduğunu söylemişti; yıllardır büyüyen ve sürpriz bir servet yaratan eski bir sigorta poliçesi. Etkisi anında ve çarpıcıydı. Todd’un ses tonu anında sinirlilikten neşeli bir endişeye dönüştü ve June, “Ne kadar konuşuyoruz?” diye sorduktan sonra, annesinin “sorumlu birinin ona yardım etmesi” konusunda aniden endişelendi. Alice, vasiyetini güncelleyeceğini ve “kimin yardım ettiğini hatırlayacağını” belirtti.

Mali bir kazanç vaadi, çocuklarının davranışlarında anında bir değişikliğe yol açtı; “mucize” başlamıştı. Hafta sonuna doğru Todd pahalı yiyecekler getirdi ve daha önce doğum günü yemeğinden aceleyle çıkan June, bir hafta içinde iki kez ziyarete gelip çiçek getirip masayı hazırladı. Bu yeni, yüzeysel nezaket, onların beceriksizce iyilik kazanma çabalarını gözlemleyen Alice tarafından fark edildi. Todd daha sonra onu brunch’a davet ettiğinde, büyük bir taviz vererek, yeni vasiyetname hakkında doğrudan sorarak niyetini açıkça belli etti. Alice, zeki genç avukatının mirasçıları “davranış kalıplarına” (özellikle nezaket ve tutarlılık) göre sıraladığını ve Todd’a teknesi için on bin dolar gibi geçmişte istediği iyiliklerini hatırlattığını soğukkanlılıkla söyledi.

Bu saçmalık “vasiyetnamenin okunması” ile doruğa ulaştı. Alice, Todd’u, June’u ve en önemlisi Harry adında bir dilenciyi yanına aldı. Harry’yi, kendisine market alışverişinde yardım eden nazik bir yabancı olarak tanıttı. June ve Todd, Harry’nin varlığından tiksindiklerini ve inanmadıklarını ifade ettiklerinde, Alice asıl bombayı patlattı: Her şeyi -evi, birikimlerini, emekli maaşını- Harry’ye bırakıyordu. Çocukları öfkeden deliye dönmüş, “haftalardır sana bakıyoruz!” demişlerdi. Alice sakince çabalarını şöyle özetledi: “Yetmiş sekiz yılımın iki haftası.” Alice, onlarla yüzleşerek, yalnızca kendisi işe yaradığında, parası olduğunda veya borç paraya ihtiyaç duyduklarında ortaya çıktıklarını, yalnızca ailesine ihtiyaç duyduğunda değil, açıkladı.

Öfkeli çocukları oyuna getirildiklerini anlayıp sessizce gittikten sonra Alice, Harry’yle gülüştü. Harry, gerçek kimliğini gizli bir arkadaş (ve oyuncu) olarak açıkladı. Alice, Harry’ye onlara “bir gösteri” ve “müthiş bir uyanış çağrısı” verdiği için teşekkür etti. Hâlâ inanmayan Harry, gizli servet hikâyesinde herhangi bir gerçeklik payı olup olmadığını sorduğunda Alice göz kırparak, “Elbette hayır. O kadar parayı nereden bulabilirim ki? Ama çocuklarımın bunu bilmesine gerek yok,” dedi. Alice’in özenle planladığı aldatmaca, haklı olduğunu kanıtladı: Hiçbir şey açgözlü bir aileyi para vaadinden daha hızlı motive edemezdi ve Alice, nankör çocuklarına hayatlarını değiştirecek bir ders vermek için sessiz gücünü kullanmıştı.

Like this post? Please share to your friends: