Ben Clara, 27 yaşında, dul ve üç çocuk annesiyim. Geçen hafta süpermarketteydim, iş, faturalar ve çocuk bakımı arasında denge kurmaktan bitkin düşmüştüm. Önümde, ikizleriyle kasada zorlanan genç bir anne vardı. Kartı sürekli reddediliyordu ve nakit parası yoktu. Sıradaki insanlar mırıldanmaya ve bağırmaya başlayınca sabırsızlık arttı: “Çabuk olun! Vaktimizi boşa harcamayın!” Elleri titriyordu ve gözleri yaşlarla doldu, kart üstüne kart denedi, belli ki bunalmış ve utanmıştı.

Kendim de fazla param olmamasına rağmen, öne çıktım ve son paramı ona verdim. Bana şok olmuş bir şekilde baktı ve fısıldadı, “Ben… Ne diyeceğimi bilmiyorum…” Gülümsedim ve sorun olmadığını, bebeklerinin beslenmesi gerektiğini söyledim. Küçük bir jestti ama o an, önemli olan tek şey buydu: ihtiyacı olan birine yardım etmek.
Ertesi gün, ofis zeminini temizleme vardiyamı bitirirken, bina yöneticisi beni odasına çağırdı. Kalbim sıkıştı, yanlış bir şey yapmış olmaktan korktum. Bunun yerine, üniformalı, uzun boylu, nazik gözlü bir adam olan Çavuş Ethan ile karşılaştım. Yardım ettiğim kadının karısı Lily olduğunu ve o gün hesabının hacklendiğini, bu yüzden ödeme yapamadığını açıkladı. Ethan, bir görüşmeden erken dönmüştü ve ailesine yardım eden kişiye şahsen teşekkür etmek istiyordu. Bana içinde bir not ve ödemekte zorlandığım bazı faturaları karşılayacak kadar bir çek bulunan bir zarf verdi.

Sonraki aylarda, Ethan, Lily ve ben yakın arkadaş olduk, kahkahalarımızı, gözyaşlarımızı ve annelik ve kayıp hikayelerimizi paylaştık. Zor zamanlarda birbirimize destek olduk ve ortak deneyimlerimizden güç bulduk. Arkadaşlığımız derinleştikçe, Lily ve ben hiç beklemediğimiz şekillerde, nezaketin ve dayanıklılığın değerini anlayan ailelerle çevrili olarak aşkı bulduk ve evlendik.

Bu tek cömertlik eyleminden ilham alarak, daha büyük ölçekte geri vermeye karar verdik. Birlikte, bekar anneler için psikolojik destek merkezi kurduk ve hayatın zorluklarıyla boğuşanlara danışmanlık, topluluk ve umut sunduk. Süpermarkette yapılan küçük bir iyilik, çok daha büyük bir şeye dönüştü; en basit iyiliğin bile hayatları hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde dönüştürebilecek dalgalar yaratabileceğini hatırlattı.